Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), insanlarla alay etmenin kötü bir davranış olduğunu sık sık belirtmiş, insanları bu kötülükten uzak durmaya yönlendirmiştir. Bir gün Hz. Aişe (r.a.), Hz. Peygamber’e (s.a.v.) eşi Safiye’nin (r.a.) kısa boylu olduğunu söyleyerek onu küçümsemişti. Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), “Ey Aişe! Öyle bir söz söyledin ki o söz denize karışsa onun suyunu bozardı.” (2) buyurarak onu uyarmıştır. İnsanı Cenab-ı Allah (c.c.) yaratmıştır. Rabb’imiz (c.c.) her insana farklı fiziksel ve kişisel özellikler bahşetmiştir. Dolayısıyla insanların özellikleriyle alay edenler, Allah’ın (c.c.) yarattığı şeylerle alay etmiş olmaktadır. Bir resimle alay eden kişi aslında o resmi yapanla, bir elbiseyi beğenmeyen kişi o elbiseyi dikenle alay etmiş olmaktadır. Tıpkı bunun gibi insanların fiziksel özelliklerini alay ve eğlence konusunu yapan kişi de o özellikleri yaratan ile alay etmiş olmaktadır. Çünkü hiç kimse, fiziksel özelliğini kendisi belirlememektedir. İnsanlarla alay etmenin kişiye ve topluma birçok zararı vardır. Kendisiyle alay edilen kişi mahcup duruma düşer. Kendini değersiz ve gururu kırılmış hisseder. Böyle kimselerin özgüveni azalır. Bütün bunlar da o kişiyi mutsuz ve huzursuz eder. Başkalarıyla alay etmek insanlar arası ilişkileri bozar. Dostlukların, arkadaşlıkların bitmesine yol açar. Toplumda kavgalara, huzursuzluklara sebep olur. Barış ve huzur ortamını bozar.

|